ACAYİP

Ters köşeden uyandım az önce. :) (Yatmıştım ya dün)

Uyumadan önceki yarım saat ve uyandıktan sonra yarım saat ne baş ağrıtıcı oluyor yahu ters yatınca.

Çok uzun yazmak hoş bir şey değil gibi, fekat bazı bazı ekstra durumlar olabiliyor tabi.

Ama bu defaki o ekstra durumlardan biri deil ki netekim şu an okuduğunuz cümle de sondan iki önceki cümle. :D

Yemek yiyip karnımı doyurmalıyım, işe gidip şantiye de sağa sola terör estirmeliyim...

Hoşçakal Türkiye..

Yihuu

Elimi çıkardım.

Yani alçıyı, ne güzel hayat lan, alçı kaç kiloysa artık. Oyun oynayabiliyorum, ve tabi ki tuvalette rahat sıçıyorum.

Ne kadar güzel.

Evimiz yine kimsesizler yurdu halinde, kalacak yeri olmayan, evi pis olan koşa koşa geliyor eve. Olsun, hep sevap bunlar, cennette gitmek istiyorum ben Türkiye, bu nedenle çok sevap getiren şeyleri tercih ediyorum hayatımda.

Bu kırık günlerimde, -yani el kırıklığı- sol elim epey gelişti. Aahahahahahah.

Hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum.

Bu günlerimde beni yalnız bırakmadınız, teşekkürler Türkiye.

Gideyim de bi oyun oynayayım hele.

Baş baş.

Abov!

Şairane bir giriş yaptım yine değil mi? MSN'de kendime koyduğum Bok takma ismi üzerine abimin yorumu:

''Artık azına sıçıym demicem, ağzına kardeşimi koyiym dicem zuhahah azuha pffs mffss(bi cümle msn gülme efekti)''

... (çok yakında 'babamdan bel altı espriler' bölümünü beğeninize sunacağım ki anlayın ne şartlar altında yetiştiğimi; çok eğleneceğiz bebeğim nihahaha)

Evet.

Arkadaş anlamıyorum ya; ayaküstü elimi kırdım, elim kırıldı.

Sesini duyar gibiyim Türkiye:

-'' Aman tanım! Nasıl başına böyle bir şey gelebilir Akif'' diyorsun; ama geldi işte nası olcak şimdi?

El kırğının getirdiği bazı şeyleri anlatmak istiyorum:

1. Tek elli olmak var misal, ne kadar ilginç de mi? Hiç aklına gelmez insanın. (Biri alçıda ya abi o yüzden. vuuu, çok enteresan).

2. Çok afedersiniz tuvalet durumunda insan ne biçim maymun oluyor biliyomusunuz?

3. Hayatımın anlamı yemek yemek,bilen bilir, yiyemiyorum lan doğru düzgün! Alçının üstüne reçel, patates yemeği felan dökülüyor. (Felan?)

4.Rüyalarımda da elim kırık, valla, öyle bi elim alçıda gezip maceralar yaşıyorum; işte artık uçmak olur, dağda bayırda Kemal Sunal'la makarna yemek olur takılıyorum.

5.Ve daha bir çok ama bir çok şey ki şu an yazmaya üşendim.

Neden mi?

Sadece sol elimle yazıyorum lan !!!!!

Ama ne şanslıyım ki biricik ördeğim benim diğer elim oldu; bana çok iyi bakıyor. :) Canım benim.

Bugünkü blog sountrack'im : Alan Parson's Project - Eye In The Sky

Yoruldum, gidip biraz ist-i rahad edeceğum.

P.S: Çok acıyo lan :(

Noluyo lan??

Önce Eloy Bar'dan ayrılış, sonra Lust'tan çıkış; ve en nihayetinde de Ekşi Limon'a veda ediş. Mortal Kombat'a döndü lan hayatım; ben gariban Johnny Cage oldum, karşımdaki yavşak Scorpion'da ''FINISH HIM!!'' diyen götünü yırtıyor.

Hoş olmadı tabi.

Evet.

Bu nasıl bir iş yareppim?

Arkadaş yine yürüdm ya te Beşiktaş'tan Çapa'ya, daha önce de yürümüştüm, ama bu mantıklı bi iş değil ki; üniversitenin ilk yılında; ''Ehi ehi çılgınız lan, neler yapıyoz ooolom'' diye, Çapa'dan Aşiyan'a yürümüşlüğüm de var, valla bak, ama bu hafif mallık gibi gelmiyor da değil hani. Niye mi? Tabi ki ördek sevgilim yüzünden...

Ayran içtik ayrı mı düştük?
Hayır, kesinlikle; ayran içtim midem bulandı. Ayıp değil mi lan? Kaç yıllık ayran içicisiyim, ilk kez başıma geliyor.

Yeni grubumla ilgili gelişmeler naklen yayında burdan; çok yakında.. :)

Bugünkü sözlerimi Stone Temple Pilots'tan bir dizeyle noktalıyorum: Vazelin. ahahahahha

De hadi kaybolun, sinirlerimi attırmayın.

Kaç para lan bi flüt???

Fülüt mü flüt mü? Nası yazıcaz ki biz bunu şimdi? Valla ben flüt yazdım, öyle.

Ev taşıyacağız, bilgisayarı da formatladım oh mis? Peki dota?

Sahilde insanlar kol kola sımsıcak, hadin hep beraber coşalım çünkü coşmamak elde değil...

Eyi günler :D

YİNE BEN

Lan kim olacaktı başka? Blog benim şifre benim hayret bişey, sinir etmeyin adamı.

Abi yine Almost Famous seyrettim, gene şahaneydi film valla. Esasında filmle ilgili bi iki bir şeyler karalamak isterdim fakat gel gör ki burada(blogspot.com) kendi çapında film eleştirmeni olan insanlar da mevcut; ve ben onlara da kılım, bu yüzden çılgın boş muhabbetlere devam...

Dolu muhabbet etmek isteyenler; bana özelden ulaşın.

Yok lan ulaşmayın şaka yaptım.

Okuyucu sayım 4'e ulaşmış;

Teşekkürler Türkiye...

OH BE

Hocam bitti, vallaha da billaha da bitti.

Film müziklerini bitirdim mutlu huzurluyum. Daha da film müziği yapanın ta sülalesini. evet. Valla.

Cidden yapmıcam.

O may gad!!!

''Ben geri zekalı değilim,Gemi Mühendisiyim.''

Yeter ula bitsin bu işkence rahat rahat şu cümleyi sarf edeyim. Benim hakkım değil mi?

Annem geldi, yemek manyağı olduk evcek, kimsesizler yurduna döndü burası. Ama benim anam var heh he.

Harry Potter ve Melez Prens'te iyiydi, ''Kitapları gibi değildi abi çok kesmişler yeaaaaa'' diye sik sik konuşacak değilim; ben de okudum lan kitapların tümünü, bi susta seyret. Burdan tüm mal arkadaşlara Harry'den gelsin: Ananı Kedavra!!

Ben gidip zeytinyağlı sarmaya yumulacağım.

Evet, iyi geceler.

Haaa öyle yani.

Evet, pırıl pırıl oldum tekrardan.

Gitarist Onur geri geldi. Yeni yerler yeni yüzler şahane gelecek. Kesin takip etmek lazım bu defa işleri.

Demek ki talep görüyormuşuz. Gördük az önce ordan biliyorum.

İyi geceler.

Santa Fe

Çok güzel şarkı be; yıllar sonra tekrar bulunan ilkokul aşkı gibi geldi aynen. En son 7 yıl önce dinlemiştim bu şarkıyı. İnsanın içine herşeyi boşverip kendi başına, dimdik ayakta durup, istediği yeni yerlere gidebilecek gücü yerleştiriyor sanki.

Paslanmış gibi olan kulaklarımın pası öldü, pırıl pırıl kaldım. Yürü be Bon Jovi, yürü be John.

Gerçi az buçuk yavşaktır kendisi ama olsun, biz onu böyle sevdik...

yeter ulan!!!

Sevgili ve çok sevgili en sevdiğim grubum 70lik'in en sevdiğim gitaristi (ki tek gitaristi oldu zaten) gruptan ayrılıyor.

Kötü oldu tabi. keşke olmasa.

Ayrıca kafamda bana sigara sar diye çıldıran bi ördek var. ne diym ki daha...

neyse.

Nasıl yani?

Az önce istedğim tavuk dönerin içinde tamı tamına 5 gram tavuk eti vardı, martı da olabilir. Martıların soyu tehlikeye falan mı girdi?

Ekmek arası salata şahane idi, tavsiye ediyorum, dipnot düşmek ise durdurulamaz isteğim.

Dipnot: Allah belanızı versin Check-Up döner.

İlk gibi değil gibi.

Sıkıntının tanımını ilk kim yaptı acaba?

Çalışırken sıkılmak, ders çalışırken sıkılmak, sahnedeyken sıkılmak, oyun oynarken sıkılmak...

''sıkılırken sıkılmak'' diye yeni bi kavram yaratma arifesindeyim.

En sonunda beni de blogger yaptın ya sıkıntı, diyecek hiç bi söz bulamıyorum...